EMPATİ NEYDİ?

Herkesin hemen hemen her gün duyduğu, duymasa da mutlaka kullandığı, teoride anladığımızı sandığımız uygulamada ise neredeyse çoğumuzun sınıfta kaldığı, bana göre yüzyılın kelimesi ‘empati’. TDK (Türk Dil Kurumu) tanımını şu şekilde yapmış; Duygudaşlık, eş duyum.

resim açıklamasını buraya ekleyin

Bu kelime ne zaman dilimize dolandı farkında bile değiliz. Anlamını sorsalar cevap hazır ‘kendini karşındakinin yerine koymak‘ deriz, haklıyızda . Dedim ya biz uygulamaya gelince tökezliyoruz. Sanki herkes empati yapıyormuşçasına çılgınca birbirimize empati yapmayı öneriyoruz. Peki nasıl kurulur empatik iletişim? Okuduğum bir makalede empatinin 3 temel kuralından bahsedilmiş , ilki kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak , olaylara onun gözünden bakmak ,bir diğeri karşısındakinin duygu ve düşüncelerini doğru anlamak ve son olarak da karşındaki kişiyi anladığını belli etmek. Doğuştan gelen bir özellik olması sebebiyle erken çocukluk döneminde pekiştirilir, mesela; her gün uykudan önce masal dinleyen bir çocuğun empati becerisi son derece gelişirken, aksi bir durumda empatik iletişim körelebilir. Ergenlerde ve yetişkinlerde de durum biraz benzer.

Amerika'da yapılan bir araştırmada Harry Potter serisini okuyan ergenlerin empatik iletişimlerinin daha iyi olduğu gözlenmiş, yetişkinlerde ise fazlaca roman okumak ,kendini roman içindeki karakterlerin yerine koymak empati yapmayı destekler nitelikte olduğu saptanmış. Empatik iletişimi alışkanlık haline getirmiş , çevresiyle de bu iletişimi sağlıklı bir biçimde kullanan kişilere empat denir. Yapılan araştırmalara baktığımızda ise; empat insanların EQ (duygusal zeka) seviyesinin empati kuramayan (kurmayan) insanlara göre yüksek olduğu görülmüş Ayrıca erkeklere oranla kadınların empati kurma yetisinin fazla olduğu da belirlenmiş. Toplum olarak maddi –manevi çıkarlarımız söz konusu olunca empati yapmak daha da zorlaşıyor gibi.

Ne dersiniz , Nasreddin Hoca misali damdan düşenin halini anlamak için damdan düşmek mi gerekir?

İpek KIRÇAR!