Dürüst olalım: Japonca öğrenmeye karar vermek kolay gibi görünür ama işin içine girince insan bir anda ne yapacağını bilemez hale gelir. Bir bakmışsın, elinde 5 farklı uygulama, açık onlarca sekme, defterin köşesinde yazılmış bir 'hiragana' tablosu... Ama yine de ilerlediğini hissetmezsin. Çünkü asıl soru şudur: Nereden başlamalı?
Öğrencilerimden en çok duyduğum cümlelerden biri şudur: Hocam, başlamak istiyorum ama neye çalışacağımı bilmiyorum. Bu o kadar normal ki. Japonca, Türkçe gibi Latin alfabesiyle yazılmadığı için ilk adımda bile küçük bir duvar çıkar karşına. Ama o duvarın örüldüğü tuğlalar düzenli, sistemli ve sabırla yerinden oynatılabilir.
Ben her zaman şöyle derim: Japonca öğrenmeye başlamak için önce kendine “neden?” sorusunu sormalısın. Anime izlemek için mi?, Japon kültürüne hayran olduğum için mi?, Bir gün Japonya’ya gitmek istediğim için mi? Bu sorunun tek bir doğru cevabı yok. Ama bu nedeni bilmek, seni motivasyonsuz günlerde bile yönlendirir. Çünkü dil öğrenmek bir maraton — amaçsız bir maratona ise kimse gönüllü katılmaz.
Peki, teknik olarak ne yapmalı? Alfabelerle başlamak en sağlam adım. Hiragana ve Katakana, Japonca'nın temel seslerini öğrenmenin kapısıdır. Başta biraz zor gelebilir ama bunları ezberlemeye çalışmak yerine tanıyarak öğrenmeni öneririm. Her gün birkaç harf, yanında o harfle başlayan basit bir kelime. Elinle yaz, sesli oku, bir uygulamayla eşleştir. Bu sadece bir alfabeyi değil, bir ses dünyasını tanımak demek.
Sonra yavaş yavaş basit kelimeler, selamlaşmalar, günlük ifadeler gelir. 'Konnichiwa' demek, 'Arigatou' demek aslında düşündüğünden daha büyük bir adım. Çünkü bir dili 'konuştuğunu' ilk hissettiğin an, o ilk sözcüklerdedir. Gramer mi? O da yavaş yavaş oturur. Japonca'nın grameri Türkçe'ye çok uzak değil; ama sabır gerektiriyor. Bu yüzden kuralları ezberlemekten çok, örnek cümlelerde görmek daha etkili.
Bence en önemlisi şu: Başlamak için her şeyi bilmek zorunda değilsin. Hatta bilmemek, bu yolculuğun doğal bir parçası. Bilmedikçe öğrenirsin zaten. Doğru kaynağı bulamadım, telaffuzum kötü olacak, kanjiler gözümü korkutuyor gibi düşünceler seni durdurmasın. Çünkü bu endişeler neredeyse herkesin yaşadığı ortak adımlar. Sen yalnız değilsin.
Eğer bu yazıyı okuyorsan, zaten bir yerden başlamışsın demektir. Şimdi tek yapman gereken, adım adım ilerlemek. Küçük hedefler koy. Bugün 5 yeni kelime, “Bu hafta Hiragana’yı bitireceğim” gibi. Ve sakın unutma: Her öğrenci bir gün ilk harfini yazdı. O gün, belki de bugün senin için.
Esra Koparan
Yabancı Dil Uzmanı