Evde Pozitif İletişim Kültürü Oluşturmak
Bir evin sıcaklığı sadece duvarlardan ya da eşyadan gelmez; o evde kurulan iletişimin tonundan gelir.
Bazı evlerde sözcükler yumuşaktır, güven verir. Bazılarında ise iletişim, farkında olmadan yargı ve eleştiriyle örülmüştür.
Oysa pozitif iletişim, aile içindeki en güçlü bağ kurucudur.
Evde huzur, saygı ve sevgi dolu bir ortam yaratmanın temeli nasıl konuştuğumuzda saklıdır.
Pozitif İletişim Nedir?
Pozitif iletişim, “hep mutlu konuşmak” ya da “hiç eleştirmemek” değildir.
Asıl anlamı, karşındakini suçlamadan, yargılamadan, anlayarak iletişim kurmak demektir.
Çocuğun, eşin ya da bir aile üyesinin ne söylediğinden çok, nasıl dinlediğimiz önemlidir.
Çünkü her kelime, bir duygunun taşıyıcısıdır.
Kırıcı bir cümle bir anlık öfkeyle çıkabilir ama etkisi uzun sürebilir. Aynı şekilde, bir “Seni anlıyorum” cümlesi tüm atmosferi yumuşatabilir.
Evde İletişimi Şekillendiren Küçük Davranışlar
Pozitif iletişim bir anda oluşmaz; günlük küçük farkındalıklarla gelişir. İşte birkaç basit ama etkili örnek:
- Göz teması kurun.
Çocuğunuz ya da eşiniz konuşurken gerçekten gözlerine bakmak, “Seni dinliyorum” demenin en sade ama güçlü halidir.
- “Ama” kelimesini azaltın.
“Seni anlıyorum ama…” dediğinizde, anladığınızı söylediğiniz her şey silinir. Onun yerine “Seni anlıyorum ve…” demeyi deneyin.
Bu küçük değişim bile karşı tarafın savunmasını azaltır.
- Etiketlemek yerine davranışa odaklanın.
odan çok dağınık yerine birlikte toplayalım mı??” demek, çocuğun kendini değersiz hissetmesini engeller.
- Teşekkür etmeyi alışkanlık haline getirin.
Eşinize, çocuğunuza ya da ebeveyninize “Teşekkür ederim” demek ilişkide karşılıklı saygıyı güçlendirir.
- Küçük başarıları fark edin.
Çocuk yalnızca büyük başarılar için değil, çabasını fark ettiğinizde de mutlu olur.
“Elinden gelenin en iyisini yapmışsın.” cümlesi, bir “aferin”den çok daha derin etki bırakır.
Aile Toplantısı Kültürü
Pozitif iletişimi kalıcı hale getirmenin etkili yollarından biri de aile toplantıları yapmaktır.
Haftada bir akşam, herkesin duygu ve düşüncelerini paylaşabileceği kısa bir sohbet zamanı yaratın.
Kurallar basit olabilir:
• Kimse konuşurken bölünmez,
• Herkes sırasıyla paylaşır,
• Eleştiri değil, çözüm konuşulur.
Bu alışkanlık, çocuklara da “Benim fikrim değerli” duygusunu kazandırır.
Duygulara Alan Açmak
Pozitif iletişim sadece güzel sözlerle değil, duygulara izin vermekle kurulur.
Bazen çocuk ağlayabilir, ergen susabilir, eşiniz sessizleşebilir.
O anlarda hemen “Ağlama”, “Abartıyorsun” ya da “Konuş artık” demek yerine,
“Galiba şu an üzgünsün, konuşmak ister misin?”
demek, karşınızdakinin duygusunu tanıdığınızı gösterir.
Bu yaklaşım, güveni derinleştirir. Çünkü insanlar en çok, anlaşıldıkları yerlerde sakinleşirler.
Evde Dil Değişince, Enerji Değişir
Evdeki iletişim dili değiştiğinde, atmosfer de değişir.
Küçük çatışmalar azalmaya, gülümsemeler çoğalmaya başlar.
Çocuklar duygularını daha rahat ifade eder, ebeveynler birbirini daha iyi anlar.
Pozitif iletişim bir “teknik” değil, bir yaşam biçimidir.
Kelimelerinizi seçtiğinizde aslında sevginizin yönünü seçersiniz.
Her Gün Küçük Bir Farkındalık
Evde pozitif iletişim kurmak, büyük bir çaba değil; her gün küçük bir farkındalık ister:
Bir cümle, bir bakış, bir teşekkür…
Belki de sadece şunu söylemekle başlar:“Bugün seni dinliyorum, gerçekten dinliyorum.”
Bu kadar basit bir cümle bile bir evin havasını değiştirebilir.
Özlem Ersül
ICF Yaşam İlişki Koçu

Türkçe
