Ebeveynlik Yaparken Arkadaşlık Sınırı Koymalı mı?

Ebeveynlik…

İçinde hem koruma duygusu, hem sevgi, hem sabır, hem de zaman zaman kafa karışıklığı olan uzun bir yolculuk.

Bu yolculukta en çok tartışılan konulardan biri de şu:

“Çocuğumun arkadaşı mı olmalıyım, yoksa ebeveyni mi?”

Kesin bir doğru ya da yanlış yok, ama gerçek şu ki:

Çocukların hem arkadaş gibi yaklaşan bir ebeveyne hem de sınır koyan bir yetişkine ihtiyacı var.

Yani işin sırrı, dengeyi kurabilmekte.

Arkadaş Gibi Olmak: Güvenin İlk Adımı

Evet, çocuklar ebeveynlerini yanında hissetmek ister.

Dertlerini paylaşabilecekleri, anlatınca yargılanmayacakları, ihtiyaç duyduklarında sarılabilecekleri birine

Arkadaşça bir yaklaşım tam da bunu sağlar.

Mesela:

• Konuşurken göz teması kurmak

• Onu dinlediğini hissettirmek

• "Senin fikrin ne?" diye sormak

• Küçük anlarda birlikte eğlenmek

Bunlar çocuğun içinde güven duygusunu büyütür. “Annem/babam beni anlıyor” hissi, bir çocuğun dünyasında çok kıymetlidir. Ama işte tam burada bir soru ortaya çıkar:

Sadece arkadaş olmak yeterli mi?

Peki sınır olmadan olur mu?

Arkadaşlığın güzel yanı samimiyet, ama ebeveynliğin temel görevi yön göstermektir. Çocuklar ne kadar özgür olmak isterse istesin, bir yandan da güvenli sınırlara ihtiyaç duyarlar. Tıpkı oyun parkındaki çitler gibi Çitler olmasa çocuk özgürdür, evet. Ama o özgürlük bir süre sonra güvensizliğe, hatta korkuya dönüşebilir.

Sınırlar ise çocuğa şunu söyler:

“Ben buradayım, seni koruyorum. Nereye kadar gidebileceğini biliyorsun.” Bu da çocukta güven duygusunu güçlendirir.

Arkadaşlık + Sınır = Sağlıklı Ebeveynlik

Bazen ebeveynler “Sınır koyarsam beni sevmez” diye düşünür.

Oysa tam tersi olur.

Çocuklar sınır koyan ebeveynlerden korkmak yerine kendilerini daha güvende hissederler. Çünkü sınır demek “senin iyiliğini düşünüyorum” mesajıdır.

Sağlıklı denge şöyle olabilir:

• Arkadaş gibi yakınlık kur → duygularını dinle, sevgi göster

• Ebeveyn gibi sınır koy → sorumluluk öğret, yönlendir

Yani ne tamamen arkadaş olmalı, ne tamamen otorite…

İkisinin karışımı en güçlü ebeveynlik modelidir.

Peki bu denge nasıl kurulur?

İşte birkaç doğal öneri:

1. Net ama yumuşak kurallar koy

“Bu oyunu oynayabilirsin, ama yatma saatinden sonra değil” gibi. Hem sınır var hem de açıklama.

2. Duygularına alan aç

Sinirlendiğinde “Neden bağırıyorsun?” demek yerine:

“Sinirli olduğunu anlıyorum, beraber sakinleşelim” demek çok daha etkili.

3. Arkadaş gibi eğlenin ama ebeveyn gibi yönetin

Oyun oynayabilirsiniz, sohbet edebilirsiniz…

Ama karar alınması gereken yerde yetişkin rehberliği şart.

4. “Hayır” demekten korkma

Sevgin azalmaz, aksine tutarlılığın güven yaratır.

Son söz…

Ebeveynlikte arkadaşlık da lazım, sınır da…

Biri sıcaklık sağlar, diğeri güven.

Önemli olan, çocuğun hem sevildiğini hem de yönlendirildiğini hissetmesidir.

Çocuğuna hem yanında olduğunu hem de yol gösterdiğini hissettirdiğin sürece, dengeyi yavaş yavaş kurmuş olursun.

Özlem Ersül

ICF Yaşam ve İlişki Koçu

Link açıklamasını buraya girin