“Bir Sayfada Kaybolanlardan, Kitap Bitirenlere”
Yeni bir eğitim almanın hayatı değiştirip değiştirmeyeceğini kim kestirebilir ki? Ben de kestiremiyordum.
Kitap okumayı severdim aslında… Ama bir türlü ilerleyemezdim. Bir sayfayı okuyup ikinci sayfaya geçince ilkini unuturdum. Ders çalışırken sürekli aynı yerleri tekrar tekrar okur, sonunda sinir olup defteri kapatırdım. İçimde hep bir ses vardı: “Demek ki bende bir problem var…”
Sonra bir gün karşıma “Hızlı Okuma Eğitimi” reklamı çıktı. Normalde böyle şeylere pek inanmazdım ama o gün farklıydı. Belki çaresizlikten, belki de içimdeki küçük bir umut kıpırtısından… “Bir deneyeyim,” dedim.
İlk ders: Kendimle yüzleşme
Dersin daha başında eğitmen şöyle söyledi: “Hızlı okuma, gözün hızlı olması değil; beynin gereksiz yüklerden kurtulmasıdır.” Bu söz beni çok etkiledi.
Belki de ben yıllardır yanlış yöntemlerle kendimi yoruyordum.
Bir hafta sonra: Şaşkınlık
Egzersizleri düzenli yaptıkça fark ettim ki gözüm satırlarda daha rahat kayıyor. Okuduğum şeyler zihnimde daha net beliriyor. Bir paragrafı anlamak için geri dönme ihtiyacım azalıyordu.
Kendime şaşırıyordum. “Demek ki ben yapabiliyormuşum.”
Üçüncü hafta: İlk büyük fark
O güne kadar hiç tam anlamıyla bitiremediğim bir kitap vardı. Hep yarım kalmıştı. Bu kez başladığım gibi devam ettim… Ve bitirdim.
O kitabı bitirdiğim gün masanın başında uzun süre oturup gülümsedim. Hiç kimse görmedi ama içimde bir gurur vardı: Yıllardır yapamayacağıma inandığım şeyi başarmıştım.
Sınavlara çalışırken: Değişimin gücü
Sonra fark ettim ki hızlı okuma sadece okuma hızımı artırmamış… Odaklanmamı, düşünme hızımı ve bilgiyi yapboz gibi birleştirme becerimi de güçlendirmiş.
Eskiden üç saat süren bir konu, şimdi bir saat sürüyordu. Tekrar yapmak daha kolaydı. Dikkatim dağılmıyordu.
Hayatın içine yayılan bir değişim
Sadece sınavlarda değil, işte yazışmaları okurken, eğitim videolarında not alırken, hatta gündelik hayatta bile fark edilir bir rahatlama vardı.
Artık okumak bir yük değil, bir avantajdı benim için.
Ve bugün…
Bugün geriye baktığımda en büyük kazancım şuydu: Kendime olan inancım geri geldi.
Hızlı okuma bana sadece hız kazandırmadı;
“Ben yapamıyorum” duygusunu “İstersem yaparım” duygusuna çevirdi.
Nazan Eroğlu
Hızlı Okuma Eğitmeni

Türkçe
